LED’in ışığı faturanızı karartmasın

 

LED’in ışığı faturanızı karartmasınİthalatı, 1 milyar adetleri bulan LED’de iş, 100 watt’lık ampulü çıkartıp, 10 watt’lık LED chip takmakla bitmiyor.

Aydınlatma sisteminin tamamen yeni sisteme uygun olması gerekiyor. Ancak çoğunlukla eski aydınlatma armatürlerine kalitesiz LED ampuller takılarak, dönüşüm gerçekleştiriliyor. Bu da, enerjiden tasarruf yerine, artış ve arızaları beraberinde getiriyor.

YILLIK hacmi 112 milyon Euro’ya ulaşan aydınlatma sektöründe, büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Bunda da yıllık satışları 50 milyon Euro’yu bulan tasarruflu ürünlerde tasarruf oranının ortalama yüzde 60’ları bulması etkili oluyor. Yeni aydınlatma sistemlerinde oluşan “elektrik faturalarında önemli oranda düşüşlere yol açacak”, “kaliteli aydınlatma sağlayacak”, “ekonomik ömrü uzayacak” beklentisi, sadece iç ortam aydınlatmalarında değil, aynı zamanda dış ortam aydınlatmalarında da LED’li (ışık yayan diyot) sistem uygulamalarını beraberinde getiriyor. Peş peşe ihaleler açılıyor, sokak, cadde ve otobanlar, bina, köprü ve parklar artık ekonomik ömrü 50 bin saati bulan LED sistemlerle aydınlanıyor. 5 yıllık geçmişine rağmen Türkiye’nin LED chip ithalatı, daha şimdiden yılda 1 milyar adetleri buluyor.
Ancak iş, 100 watt’lık ampulü çıkartıp, 10 watt’lık LED chip takmakla bitmiyor. Aydınlatma sisteminin tamamen yeni sisteme uygun hale getirilmesi gerekiyor. Oysa, şu anda Türkiye’de ağırlıklı olarak eski aydınlatma sistemlerine kalitesiz led Chipler takılıp, yeni nesil LED sistem diye pazarlanıyor. Bu da, enerjiden büyük oranda tasarruf yerine, hesapta olmayan tüketim artışlarını beraberinde getiriyor. Ayrıca, sistem gücü 25 watt denilen ürünlerin aslında 39 watt enerji tüketiyor olması, son kullanıcıların da bilgi kirliliğiyle yanıltılmasına yol açıyor. Tüm bunlara rağmen asıl sorunu, Türkiye’de henüz LED sistemlerle ilgili özel bir standardın hazırlanmaması oluşturuyor.

KABARIK FATURALAR DÜŞÜYOR

Halojenlere oranla yüzde 94, klasik ampullere oranla da yüzde 60’a varan verim artışının yakalandığı yeni nesil LED ürünlerde günde 10 saat kullanım sonucunda oluşan elektrik faturası, bir yılda sadece 3 TL oluyor. Oysa aynı aydınlatmayı sağlayan 50 Watt’lık halojen ampulün günde 10 saat kullanımının yıllık faturası, 63 TL’yi bulabiliyor. LED, icerisinde barındırdığı fosfor ve mikro elektronik elemanlardan oluşan bir mikrochip özelliğinde ürün. Bunun da temel ismi Dioyot. Şu anda Türkiye’de LED Chip üreten bir firma bulunmuyor. LED Chipler, ithal edildikten sonra Türkiye’de farklı tasarımlara sahip aydınlatma armatürlerininin içine yerleştiriliyor. Böyle olunca da ortaya vahim sonuçlar, mühendislik hataları çıkabiliyor. Piyasada bulunan kalitesiz ürünler de bu hata zincirinin önemli bir unsurunu oluşturuyor. Özellikle dış ortamlarda uygulanacak sistemlerde farklı iklim şartlarına uygun malzemelerin kullanılması gerekiyor. Genellikle de bu kurala uyulmuyor.

STANDARD YOK

LED Chip kullanımı yılda 1 milyar adetleri bulmasına karşın, Uzak Doğu pazarlarından gelen kalitesiz ürünler yüzünden elde edilen tasarruf, çok düşük kalıyor. TSE, henüz özel bir standard oluşturmadığı için şu anda Flüoresan aydınlatmaların bulunduğu kapsamda LED aydınlatma armatürleri de değerlendiriliyor, Sektör, bu uygulamanın tamamen yanlış ve geçersiz olduğunu savunuyor. Johnson Led Vision’un yöneticilerinden Abdulmelik Yıldız, normal tip, flüoresan ya da tasarruflu aydınlatma armatürleri ile LED aydınlatma ürünlerinin teknik ve çalışma prensibi nedeniyle herhangi bir ilişkisi olmadığını söylüyor. Yıldız, bir çok üretici firmanın, eski tip armatür kasalarına LED Aydınlatma ünitelerini yerleştirip, montaj yaptığını da savunuyor, “Bu son derece yanlış. Böyle bir uygulama sektörde geri dönüşü olmayan sorunları da beraberinde getiriyor” diye eleştiriyor.

Farklı tanımlamalarla tüketici yanıltılıyor

JOHNSON Led Vision’un yöneticilerinden Abdulmelik Yıldız, “Bazı üreticiler, ürün açıklamalarında ürünlerinin performansını yüksek, tüketimini ise düşük göstermek için ‘Sistem Gücü’ adı altında farklı bir tanımlama yapıyor. Broşürlere de giren bu tanımla tüketiciler yanıltılıyor. Matematiksel olarak sistemin bir gücü var. Ancak bu, gücün açığa çıkması için gerekli olan tüketim miktarını belirtmiyor. Sadece sistemin gücünü belirtiyor. Oysa sistem gücü 25 Watt olarak ifade edilen bir ürünün şebekeden tükettiği enerji minimum yüzde 25 daha fazla oluyor. Bu nedenle, broşürlerde yer alan bilgilere göre tüketim hesabı yapmak yanlış sonuçlar doğurabiliyor” diye uyarıda bulunuyor.

İki sistemden biri  2015’de LED olacak

TAMAMEN sağlıklı yöntemlerle oluşturulan bir LED Aydınlatma ürünü, normal aydınlatma ürünlerine oranla ortalama yüzde 60 enerji tasarruf sağlıyor, Ancak tasarımı, LED seçimi, elektronik sistem yapısının yanlış olduğu uygulamalarda bu oran, büyük oranda azalıyor. Philips’in 2012 yılında hazırladığı bir rapora göre 2015 yılında Türkiye genelinde LED sistemlerin kullanımı yüzde 50’ye ulaşacak. 2017 yılında ise tamamı LED Aydınlatma sistemlerine geçecek.